Cumartesi
Nisan, 20
Ana SayfaHaberlerBasında OHSADReşat Bahat, Habertürk’de Noyan Doğan’ın Bakış Programına Katıldı

Reşat Bahat, Habertürk’de Noyan Doğan’ın Bakış Programına Katıldı

OHSAD Genel Başkanı Dr. Reşat Bahat, 23 Ocak 2017 tarihinde Habertürk’de Noyan Doğan’ın Bakış Programına konuk oldu. Sağlık sisteminin konuşulduğu programda Reşat Bahat, Noyan Doğan’ın soruların yanıtladı.

SGK’ya ödenen paraların artması konusunda…
Özel sağlık sektörü diye ayırmayacağım, sağlık sektörü olarak son zamanlarda kötü bir şaka gibi, kötü ya da olumsuz haber almadan geçirdiğimiz iki üç ay yok gibi… Yılbaşından sonra iki olumsuz haber geldi. Biri Sosyal Güvenlikle hizmet sözleşmesi yaparken bir bedel ödeyecekmişiz.

Daha önce bu yok muydu?
Hayır, yasa çıktı ve yasada asgari ücretin 1 ile 20 katı arasında bir ücret alınabilir denilmiş. Ona göre de 10 kat ücret alınması uygun görülmüş. Zaten parayı veren Sosyal Güvenlik, zaten Allaha şükür, başka bir kaynak kalmadı. Ya da vatandaşın cebinden alacaksınız. Zaten özel sigortalar ve tamamlayıcı iyice küçük bir paket olarak kalmış. Sözü edilecek bir Pazar değil. -ki çok büyümesini istememize rağmen- Yani parayı veren siz, kesintiyi yapan siz…

Yani SGK size verdiği paradan kesinti yapıp tekrar geri mi alıyor?
Evet, sözleşme bedeli adı altında sizden tekrar geri alıyor. Sosyal Güvenliğin ya da kamunun ya da başka unsurlarının vergi olarak bizden aldığı her bedel bize vatandaş tarafından ödenmek zorunda… Vatandaş neden fark aldığımızı çok merak ediyor ama bir kendi giderlerimiz var bir de kamunun çok gerekli bulmadığımız bizden aldığı bedeller var.
İkincisi ve daha önemlidir ki, yılda 100 milyon muayene yapıyoruz. Bu muayeneler için devlete biz para ödüyoruz. Yani devletin tahsilatını Sosyal Güvenliğin tahsilatını yapıyoruz. Sosyal Güvenlik özel hastaneye gelen hastalardan 15 lira bizde, 3 lira da eczanede para alınmasını emrediyor.

Buna katılım payı mı deniliyor?
Evet, siz bir vatandaş olarak bize geldiğinizde, sizden 15 TL alarak muayene ücretinizi gerçekleştirdiğimizde aslında bu aldığımız 15 liranın tamamını biz SGK’ya geri ödüyoruz. Eczaneye gidip ilacınızı aldığınızda 3 TL bedeli de eczane Sosyal Güvenliğe geri ödemiş oluyor. Ama burada bir absürtlük oldu. Biz diyelim, vatandaşın özel hastaneye geldiğinde katılım bedeli olarak devlet için ödediği parayı, neden olsun diye kabul ettik? Çünkü kötü ve gereksiz kullanım olduğunu söylediler bize… Hasta olmayan Ayşe Teyzelerin, Emine Teyzelerin örgü örmek için hastaneleri tercih edip bir de muayene olup eve gittiğini söylediler. Bu tür şehir hikayeleri yaydılar. Biz de dedik ki, eğer böyle ise vatandaş cebinden küçük de olsa bir bedel öderse gereksiz kullanımı engelleriz. Engellemenin bir başka faydası daha var. Memlekette hekim sorunu var. Hekim sayısı az. Bu durumda en azından gerçek hasta ile buluşturmak için bunun bir mantığı vardı. Ama şimdi, bir hastaneye gittiniz, muayene oldunuz, Sosyal Güvenlik sizin için o hastaneye -26-27 lira, hangi muayeneyi olduğunuza bağlı 24 lira olan da var- muayene bedeli ödüyor, 18 lirasını geri alıyor.

15 lira 18 liraya mı çıktı?
12 lira 15 liraya çıktı. 3 lira da eczanede var. Toplam 18 lira…

Vatandaşa maliyeti toplam 18 lira oldu yani?
Evet ama bir gariplik daha var. Şimdi siz bir dahiliye hastası olarak geldiniz. Baktık, karaciğerinizde bir sıkıntı yok ya da bağırsaklarınızda bir sıkıntı yok. Döküntünüzün cildiyeye ait olduğunu düşündük ve size bir de cildiyeye muayene olmanızı tavsiye ettik. Siz de aynı gün içinde aynı hastanenin cildiye polikliniğine giderek muayene oldunuz. Tekrar 15 lira ödüyorsunuz. Ne var bunda, olduysa ödesin değil mi ama devlet ya da sosyal güvenlik o muayene için o kuruma 14 lira ödüyor. Yani siz ikinci muayeneyi özel hastanede oldunuz diye para ödemediği gibi 1 lira da para kazanıyor.

Vatandaş üzerinden…
Evet, siz özel hastaneye muayene oldunuz diye sizin adınıza bedel ödeyeceği yere sizin adınıza para kazanıyor.

Bu, her ikinci muayene için geçerli mi?
Üçüncü için de geçerli, dördüncü için de geçerli… Aynı gün içinde konsültasyonların tümü için geçerli. Yani hekimlikte konsültasyon dediğimizi bir şey var. Hastalarımızın yüzde 5-10’una bir başka uzmanlık alanının fikrini sorarak teşhis koyarız. Şimdi burada soruyorum size bu katılım bedelini vatandaşın kötü kullanımını azaltmak için mi koyduk, gelir için mi koyduk.

Hangisi için koydular?
Para kazandıklarına göre…

Vatandaş cayıyor mu onu anlamadım, benim bir tedaviye ihtiyacım varsa… Bir de şöyle bir kötü sonuç yaratmıyor mu: ‘O para yüzünden tedavi olmama’… Böyle bir garabet yaratmıyor mu?
Hastaysanız tedavi olursunuz, ceketinizi satar yine olursunuz, hele çocuğunuz hele sevdiğiniz hasta ise bunun alternatifi yok. Ama bunun bedeli ağır olur. Yani bu anlamsız oldu. Bunun anlaşılması lazım. Üstelik bundan siyasetin haberinin olmadığını düşünüyorum. En azından bu referandum sürecinde, en azından 15 Temmuzda kahramanlık yapan bu halka bu süreçte bunlar yapılmaz. Bunun mantığı yok. Bu siyaseten de yanlış bir şey. Bunun düzeltilmesi lazım.

Peki, vatandaş buna tepki göstermiyor mu, 1 Ocak’ta başladı, yeni başladı bu…
Vatandaş bu bedelin özel hastaneler tarafından alındığını düşünüyor. Yani bizim aldığımız katkı bedelinin de içinde olduğu için bu, kaç lirasını biz alıyoruz, kaç lirasını tekrar sosyal güvenliğe ödüyor, onu bilmediği için bunu özel hastanelere zam geldi diye algılıyor. Kamu hastanelerinde de bu 2-3 liralık zamlar geldi.

Kamu hastanelerinde yok mu bu, 12-15 lira daha mı düşük?
Bu işin ilginç tarafı tabi… Kamuya giden hastadan bu bedel daha az alınıyor. 5 lira alınıyordu, 6, 7, 8 lira olarak arttı. Oradaki artış da çok doğru değil. Çünkü kamuya giden hastalar maddi açıdan daha da sıkıntılı kardeşlerimiz, vatandaşlarımız. Oradaki bedel belki oraya giden hastaları daha da fazla incitiyor. Orada yapılan da yanlış.

Burada bir problem var her halde, genelde sizde var, özel hastaneler derken… Gelen yorumlara bakıyorum: Çok fazla kar ediyorlar biraz da kardan fedakarlıkta bulunsunlar diyorlar… Özel hastanelerle ilgili böyle bir algı var, aşırı kar ediyorsunuz diye…
Biz işimizi ve mesleğimizi yaparak kar etmeyi çok önemsiyoruz. Çünkü kar ettiğimiz her kuruşu Türkiye’ye yatırım olarak geri döndürüyoruz. 240000’e çıktı özel sağlıkta çalışan sayısı… Ama bir şeye rica ediyorum baksınlar: özel hastanelerin önemli bir kısmı kamuya bilançolarını açıklarlar. O zincir hastanelerin, o büyük hastanelerin bilançolarına bir bakarlarsa devasa zararları görecekler… Bir kere 2010 yılından başlayıp giderek az kar edildiğini, 2015 yılından itibaren de devasa zararları görecekler. Yani bu zincirler ortaya çıkıp da yabancı kurumlara “her halde biz çok zarar ettik, bizi alın” diyemezler, ortak arayamazlar herhalde… Biz ortalıkta çok güzel zarar ediyoruz diye elimizde kağıtlarla dolaşamayız. Böyle borçlanamayız çünkü, böyle bir mantık yok… Evet, biz karlı gözükmek zorundayız. İşletmelerimizin itibarı için de bu çok kıymetli bir şeydir. Ama maalesef artık kağıt üzerinde de ciddi zararlar var. Eğer tatmin edecekse -kimi tatmin edecekse bilmiyorum ama- 660 tane üye hastanemiz vardı artık 550 tane üyemiz var. Kapandıkları için üye olmaktan çıktılar.

Kapandılar mı?
Evet, 110 tane ruhsat askıda…

Gelirden dolayı mı yoksa devlet başka sebeplerden dolayı mı?…
Tabi ki devletin sosyal güvenliğini iptal ettiği hastaneler oldu, onu bu sayının içinde söylemiyorum. Tabi ki, ülkeye zarar veren ve zarar verecek olan tüm unsurların suçları tespit edildi ise yok edilmesi lazım orada hiçbir itirazım yok.

Ama yeni hastaneler de açılıyor, mesela şehir hastaneleri var. Biri de faaliyete geçti. Şehir hastanelerini işleten de devlet değil, sizlersiniz galiba…
Bu da yanlış… Şehir hastanelerini işleten tamamen devlet… Şehir hastaneleri aslında bir “Bana bina yap, ben de 20 yıllığına senden kira alayım ama kafeteryasını, otoparkını ya da sağlık dışı unsurlarını sen işlet, buradan elde ettiğin geliri de benim kiramdan düş” modeli… Yani bir yere hastane açıldığında o mahalledeki, o caddedeki, o ilçedeki bir sürü unsur cazibe merkezi yaratan o hastanenin nemasından faydalanır. Şehir hastaneleri o nemayı, yani oradaki eczacının kirasını, oradaki marketi, oradaki alışveriş merkezini, restoranlarını o hastanenin kompleksinin içinde, o hastaneyi yapan firmaya işlettirerek ya da kiralama hakkı vererek daha düşük maliyetlerle devlete kamu hastanesi yaptırıyor, model bu… Yani o hastaneleri işletecek olanlar yine kamu…

Yine devlet işletecek…
Evet

İzleyiciler şunu merak ediyor, siz hastadan ne kadar fark alıyorsunuz? Bu 15-18’leri bir kenara koydum. Normalde siz ne fark alıyorsunuz, “yüzde 200 fark alıyorlar” deniyor.
Bizim vatandaştan zaten hizmetimizdeki işlerin yani hizmet verdiğimiz alanların zaten yüzde 50’inden fazlasından fark almamız yasak. Bu yasaklar da oturmuş vaziyette… Yani acildir, kalp cerrahisidir, konjenital anomalilerdir, kanser ilaçlarıdır, radyoterapidir, kemoterapidir, yoğun bakımlardır, yanık tedavileridir, kemik iliği nakilleridir, organ nakilleridir, bu saha o kadar geniş ki, nitelikli işler yapan iyi bir hastanenin hizmetlerinin yüzde 50’den fazlası bunlardan yasak.
Bunun dışında poliklinik hizmetleri ve diğer ameliyatlarımızdan devlet 100 lira veriyor ise bizin de 200 lira vatandaştan alma hakkımız vardır. Ama bunun dışında yine yatak bedeli olarak da belli, günlük bedeller alma hakkımız vardır. Şimdi böyle düşündüğünüzde aslında makul gibi görünüyor değil mi? 100 lira devlet veriyor 200 lira da siz alıyorsunuz. Ama bazı alanlarda çok az fark alıyorsunuz, bazı alanlarda hiç almıyorsunuz. Mesela göz bölümünde, fizik tedavi bölümünde alma hakkınız olduğu hallerde bile Sosyal Güvenliğin verdiği bedellerin bir kısmı tatmin edici, bir kısmında da rekabetten dolayı çok az alabiliyorsunuz ya da kamu hastaneleri var rekabetten dolayı alamıyorsunuz. Türkiye ortalamasında devletin verdiği her 100 liraya karşılık 60 lira özel hastaneler para alabilmiş. İstanbul’da en fazla fark alan hastaneler var, böyle büyük büyük… 100 liraya karşı 113 lira fark alabilmişler. Yani toplamda yüz liraya karşı 200 lira farkı alamamışlar. Tabi ama vatandaş fark deyince onu çok büyük bir şey zannediyor. Örnek veriyorum ama örnek vermekten sıkılmıyorum. Çünkü bu 12-13 yıldır hiç değişmiyor. Yani 21-22 parametre idrar tahlili 1 lira. Yani siz idrar tahlilinden 2 lira fark aldığınızda 3 liraya idrar tahlili yapıyorsunuz ki, bunun maliyeti 7 liranın altında değil.

Arkadaşlar söyledi 2 ay önce gelmişsiniz ama bana kalırsa ayda bir gelmelisiniz. Çok teşekkür ediyorum.