Cuma
Mart, 29
Ana SayfaHaberlerBasında OHSADCumhuriyet Gazetesi - 38 bin Doktor Şimdi Nerede? - 12 Mart 2022

Cumhuriyet Gazetesi – 38 bin Doktor Şimdi Nerede? – 12 Mart 2022

Özel Hastaneler ve Sağlık Kuruluşları Derneği Başkanı Dr. Reşat Bahat, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın doktorlar için “Gidiyorlarsa gitsinler” sözlerine tepki gösterdi. Özel sektöre geçen ya da yurtdışına çıkan hekimlerin kendilerini “Türkiye’de güvende görmek istediklerinin” altını çizen Bahat, bütün sağlıkçıların iki yıldır Covid-19’la savaştığına dikkat çekti. Bahat, özel sektördeki doktorlara yönelik bazı istatistiki bilgiler aktardı. 2012’de özel sektörde, 21 bin 252’si uzman olmak üzere 26 bin 499 doktor bulunurken, 2021 ‘de bu sayının 27 bin 436’sı uzman olmak üzere toplam 30 bin 683’e ulaştığının altını çizen Bahat, “Bizim, uzman artışımız yüzde 25, toplamdaki artışımız ise 10 yılda yüzde 12. Sağlık Bakanlığı’nda 2012’de, 73 bin 663 doktor varken bu sayı 2021’de 104 bin 158. Bakanlığın da doktor artışı 10 yılda yüzde 41. Üniversitelerimizin 10. yılda doktor artışı yüzde 35. Toplam doktor sayılarına baktığımızda özel sektördeki oran yüzde 12 artarken kamuda yüzde 40 artmış” bilgisini paylaştı.

‘100 bin olmalıydı’

Bahat, şu verileri de paylaştı: “Türkiye’de, 2012’de 129 bin doktor varken, 2021 ‘de 171 bin doktor var. 10 yılda yaklaşık 42 bin doktor artışı yaşanmış. Her yıl en az 10 bin doktor mezun verdiğimize göre, 10 yıldır artışın en az 100 bin olması gerekiyordu. 10 yılda 20 bin doktorun yaşamını yitirdiğini ya da emekli olduğunu düşünseniz, artışın bugün ihtarıyla 80 bin olması gerekirdi. Ama 42 binlik bir artış olmuş. Bu doktorlar nerede? Türkiye’deler ise neden doktorluk yapmıyorlar, bunun üzerinde durulması lazım. Son bir yılda 5 binden fazla doktorun yurtdışına gittiğini, 5 bine yakınının da muayenehane açtığını duyuyoruz. Kesin rakamlar bakanlıkta var. Özel hastaneler kafasına göre doktor alamıyor, bakanlığın planlaması var. Kamuda ya da özelde iş bulamayanlar ya muayenehane açtı ya da yurtdışına gitmeyi tercih etti.” Doktorların “maden gibi bir kaynak” olarak düşünülmesi gerektiğini vurgulayan Bahat, “Kaynak çok zor yetişiyor. Salgından dolayı tüm ülkelerin açığı ve buna bağlı talep patlaması var. Ülkeler birbirlerinden doktor almaya başladı. Ülkemizde hekimlerin gördüğü komplikasyon davaları, rahatsız olduğu sağlıkta şiddet ve ücretlerindeki azlık dikkate alındığında hekim kaybımız daha da arttı. Bunun üzerinde durursak daha doğru tespitler yapacağız” dedi.

 

Sağlıkçılar İş Bırakacak

Türk Tabipleri Birliği ve Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası’na bağlı sağlık çalışanları 14-15 Mart’ta iş bırakacak. Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu, Aile Hekimliği Çalışanları Sendikası, Birlik ve Dayanışma Sendikası, Genel Sağlık İş Sendikası, Hekim Birliği Sendikası, Tabip-Sen Sendikası, Türkiye Aile Hekimleri Uzmanlık Derneği, Hekim-Sen Sendikası, Tüm Aile Sağlığı, Sağlık Memuru-ATT Hemşire ve Ebe Derneği ve Aile Sağlığı Çalışanları Dernekleri Federasyonu’na bağlı sağlık çalışanları ise 14-15-16 Mart tarihlerinde üç gün iş bırakacak. İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Pınar Saip, AKP iktidarının sağlık çalışanlarına yönelik tutumuna ve sağladığı olanaklara ilişkin yaptığı açıklamada, “Döner sermaye üzerinden dönen bir ücret var. Her ay, hastaneden hastaneye değişen, alıp almayacağımız belli olmayan döner sermayeye bağlı ücret ödeme şekli var. Maaşlarımızın artırılmasını ve emekliliğe yansıyan ücretlendirme modeline geçilmesini istiyoruz” dedi.

Milli Merkez Hareketi’nden Tepki: Asla Kabul Edilemez

TBMM 17. Dönem Başkanı Hüsamettin Cindoruk’un başkanlığını yaptığı Milli Merkez Hareketi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sözlerine tepki gösterdi. Milli Merkez Hareketi’nden yapılan açıklamada Erdoğan’ın sözlerinin kabul edilemez olduğu vurgulanarak, “Atatürk, ‘Beni Türk hekimlerine emanet ediniz’ diyerek güvenini belirtirken ‘Tıp Bayramı’ arifesinde Türk hekimlerimize hitaben ‘Giderlerse gitsinler’ gibi bir ifadeyi anlamak mümkün değildir. Hastaları arasında herhangi bir ayrım yapmadan hayat kurtarmaya çalışan doktorlarımız, hiçbir etki altında kalmadan canını kurtarmaya çalıştıkları bazı vahşiler tarafından maruz kaldıkları, öldürmeye varan fiili saldırılar karşısında güvenli yaşam talep ediyorlar” denildi.