Özel Hastaneler Derneği Başkanı Reşat Bahat, SGK’nin enflasyon oranında artırmadığı fark ödemelerinden dolayı özel hastanelerin orta sınıf için pahalılaştığını söyledi.
Ekonomi yönetiminin tüm uyarılara karşın ısrarla uygulamaktan vazgeçmediği ekonomi politikaları yoksulluğu derinleştirirken orta sınıfı eritmeye de devam ediyor. Ev ve araba alma hayalinden kopan ücretli çalışan orta sınıf, sağlıkta da özel hastanelere gidemez oldu. 4 yıl önce Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan (SGK) yılda 100 milyon hasta özel hastanede tedavi olabilirken bu rakam 66 milyona geriledi.
Özel Hastaneler ve Sağlık Kuruluşları Derneği (OHSAD) Başkanı Reşat Bahat, Türkiye’nin uzun yıllardır övündüğü sağlık sisteminde son birkaç yıldır sıkıntılar yaşandığını belirtti. Türkiye’de sayıları 560’a ulaşan özel hastanelere artan fiyatlar nedeniyle yurttaşın artık daha az geldiğini ve bu durumda hastanelerin sağlık turizmine yöneldiğini belirten Bahat, yurttaşın talebindeki düşüşün nedenini SGK’nin özel hastane farklarını enflasyon kadar artırmamasından kaynakladığını anlattı.
Son 15 yılda SGK’nin toplam hizmetlerde sadece yüzde 10 artış yaptığını söyleyen Bahat, maliyet artışları nedeniyle özel hastanelerin alım gücü düşen yurttaşa pahalı gelmeye başladığını belirtti. Bahat, şunları söyledi:
“Bazı işlemlerde önemli artışlar olsa da toplam hizmetlerin hepsini ele alınca sadece yüzde 10’a denk geliyor yapılan artış. Bizim maliyetlerimizde yüzde 100’ü geçen artışlar olduğu için mecburen fiyat artırıyoruz. Orta sınıf vatandaş da özel hastanelerden koparak kamu hastanelerinin yükünü artırdı. Özel hastaneler boş kaldı ve sağlık turizmine yöneldi. Ama biz en başta kendi vatandaşlarımıza ulaşılabilir ve kaliteli hizmet vermek istiyoruz.”
“YILDA 2 BİN ‘UZMAN’ GÖÇÜYOR”
Sağlık sektöründeki yanlış planlama ve uygulamalardan dolayı önemli bir sorunun da nitelikli uzmanları kaybetmek olduğunu söyleyen Bahat, bu konuda da şu bilgileri verdi:
“2008’de bir düzenleme ile özel hastanelere büyüme sınırı getirildi. Yatak doktor ve ekipman sayılarına kota uygulanıyor. 2008’den bu yana 560 özel hastaneye sadece 1’er doktor kapasitesi verildi. Bizim doktor kotamız artırılmayınca kamuda çalışmak istemeyen uzmanlar da yurtdışına kaçıyor. Biz önceden doktorlarımıza vize alamazdık şimdi Avrupa’dan davet mektubu gönderiyorlar uzman doktorlarımıza. Yılda 2 bin doktor gitmek için başvuruda bulunuyor. Uzman gidince asistan da gidiyor yatırımcı da. Uzman yetiştirmek 15 yıl sürer bu öyle basit bir mesele değil. Bize daha çok branş ve doktor tahsis edilmeli belli oranda yatak artışı olmalı ya da yıllık ne kadar büyüyeceğimizi söylemeliler. Bizim sektörde büyüme kotamız var. Durum böyle olunca ne yurttaşlara ulaşılabilir bir sağlık hizmeti sunulabiliyor ne de doktorlara daha rahat çalışma koşulları sağlanabiliyor. Yatırımcılar da kaçıyor. Sektörde sadece birbirimizin ruhsatını alarak büyüyebiliyoruz. Bu da sektörü değil kişileri büyütüyor.”
SAĞLIK TURİZMİNDE FİYAT VERİLEMİYOR
Depremler sonrası büyük yara alan sağlık turizmini de paylaşan Bahat, geçtiğimiz yıl 1.2 milyon olan sağlık turisti sayısının bu yıl 2 milyonu bulmasını ve resmiyette 4 milyar dolar, gayri resmi 7-8 milyar dolar bir döviz geliri olacağını söyledi. Sağlık turistinin kişi başı harcamasının 1800-2000 dolar arasında seyrettiğini aktaran Bahat, sektörde beklenen düzenlemeler yapılırsa Türkiye’nin 10 yılda 20 milyar dolar sağlık turizmi yapabileceğini de vurgulayarak “Dövizdeki oynaklık ve artan maliyetlerimiz yurtdışındaki acentelere fiyat vermemizi zorlaştırıyor. Ya dolar çok artıyor ucuz kalıyoruz. Ya da enflasyon kadar artmıyor zarar ediyoruz” dedi.
Kaynak: Cumhuriyet