Dünyanın kadim kentlerinden biri olan Kudüs tarih boyunca birçok kutsal yapıya ev sahipliği yapmış ve bundan dolayı da çok sayıda savaşa sahne olmuş, defalarca yıkılıp yeniden inşa edilmiştir.
Halen de üç semavi dinin de kutsal mekanlarını barındırması nedeniyle uluslararası öneme sahip bir kenttir.
Kutsal yerlerin büyük kısmının bulunduğu Doğu Kudüs 1967 yılında İsrail tarafında ilhak edilmiş, 1980 de tek taraflı olarak “birleşik başkent” olarak ilan edilmiştir.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi bu ilhak kararını kınamış, ilanı geçersiz saymış ve Doğu Kudüs’ün işgal altında olduğunu kabul ettiğini bildirmiştir. Ayrıca İsrail’deki diplomatik misyonların Kudüs’te bulunmayacağını dair de karar aldığına ilan etmiştir.
Filistin sorunu dediğimiz bu soruna ilişkin gerek ülkemizin gerekse başka ülkelerin barış çabaları bugüne kadar ne yazık ki sonuç vermemiştir. Sözkonusu bölge insani dramlara sahne olmakta ve bu nedenle de sürekli insanlığın gündeminde bulunmaktadır.
Bugüne kadar Ortadoğu’ya barış getireceğini iddaa eden ve bu nedenle dünyaya misyonunu arabulucu gibi anlatan Amerika’nın, Kudüs’ü başkent olarak tanıdığını ve Tel Aviv’deki büyükelçiliği Kudüs’e taşıyacağını belirten açıklaması, bölgedeki barış girişimlerini daha da zora sokacak tam tersine gergin ortamı besleyecek bir girişimdir.
ABD Başkanı bu açıklamasını geri çekmeli ve bölgedeki barışçıl çözümleri destekleyen politikaların biran önce hayata geçmesi için çalışma yürütmelidir.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
OHSAD YÖNETİM KURULU
